Belki otelimizin tarihi hakkında bir şeyler öğrenmek istersiniz. Alanda her ne kadar çok sayıda otel bulunsa da, bu tek ve eşsiz Kapadokya Mağara Oteldir.
Dünya 9 Eylül 2001 tarihinde gerçekleşen felakete verilen ani tepkinin rüzgarına kapıldığı sırada, Otelcilik ve Halk Kültürü Tanıtım Turları A.Ş. Genel Müdürü Bora Özkök, Kapadokya´da bulunan üç «peri bacasını» dünya klasmanı bir otele dönüştürme girişimiyle, uluslararası turizmin geleceğine olan iyimser bakışını bir kez daha pekiştiriyordu. İlk peri bacasını 1998 yılında satın alan Özkök, bunun her iki yanındaki bacaları mülkiyetinin satışa çıkarılmasını bekledi. Bu bacaların her biri muhtelif kişi ve kurumlara aitti ancak terk edilmişti ve Türkiye sınırları dâhilinde gayrimenkul edinmek hiç de kolay bir iş değildi. Tüm bu üç etkenin birleşmesiyle, yenileme çalışmasına başlandı. Ürkütücü boyut ve mahiyetteki işin albenisine kapılan bir mimar oteli 100 yılı aşkın bir süredir ahır, hara, yemek odası, mabet ve yerleşim mekânı olarak kullanıla gelen bu mağaraları bir otel olarak yeniden yapma işini üstlendi. Restorasyon amaçlı yürütülen kazı çalışmaları kapsamında on kamyon yükü moloz ve cüruf dışarı atılırken, mağaralar bilimsel tarifi ince bazalt veya diğer volkanik taş kaplı birleşik kalın volkanik kül tabakası olarak yapılan, «tüf» adı verilen kuru ve sert bir kaya katmanına inilinceye dek kazıldı. Ayrıca, rahat ve konforlu yerleşim için yeterli yüksekliği sağlamak üzere mağaraların ayrıca kazılması gereği ortaya çıktı, zira kaya zemin yumuşaktı ve basit aletlerle dahi kesilebilmekteydi.
Hükumetçe finanse edilen Göreme Tarihi Koruma Derneği «peri bacalarının» dış cephelerinde en ufak bir değişikliğin dahi yapılmaması gerektiği bildirisinde bulundu ve bu talimat doğrultusunda sürmekte olan iş ilk 18 birim itibarıyla tamamlanarak tesisin turizme açılışı 2001 Yılı Güzünde 12 personel ile gerçekleşti. Bundan beş yıl sonra Otel 21 birime inkişaf edildi ve 2010 itibarıyla konaklama birimi sayısı 36 ya çıkarken, bunların çoğu süit odalardan oluşmaktaydı ve ilk yapılan odalar dâhilinde de bir takım tadilata gidildi.
Boraya «Bu fikir nereden aklına geldi?» diye sorduğumuzda, «Vaktinde iyi bir fikir olduğunu düşündüm» diye cevap veriyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: «Eşi görülmedik bir projeydi ve mimarlık eğitimimi son raddeye kadar kullanmamı gerektiren bir zorluk derecesine sahip olduğu için düşünmeden kabul ettim. Sonrasında ise elimden gelenin en iyisini ortaya koymaya çalıştım ki, bu düşündüğümden çok daha zorluydu.»
Peyzajın dört bir yanına dağınık yapı sergileyen bu konik «peri bacaları» artık UNESCO koruması altında ve otele dönüştürülmeleri veya oteller tarafından kullanılmaları mümkün değil. Dolayısıyla Kapadokya Mağara Otelin ziyaretçileri gerek jeolojik ve gerekse beşeri tarihle dopdolu, kaya oluşumlarının oluşturduğu kuleler arasına yerleşmiş bu mağaralar içerisinde uyuma imkânına sahip olan talihli insanlar olacak.
30 yılı aşkın süredir yönetip yürüttüğü Türkiye turlarından Bora alana ait pek çok sanat eseri ve zanaat ürünü numunesi toplamış ve her biri eşsiz eserleri her bir odayı bir diğerinden ayırt etme çabasında ustalıkla kullanmış. Oda içi döşeme ve tefrişat malzemeleri gösterişten uzak ve alana uygun seçilmiş. Çoğu süit odada kaplıca küvetleri, oturma odaları ve günümüz otellerinde bulunan konforun tamamı mevcut. Detaya inanılmaz derecede gösterilen itina sayesinde her oda farklı bir mizaca sahip ki bunlara bir de İsevi mabedi dâhil ve eğer grup halinde seyahat ediyorsanız, arkadaşlarınızın bazısıyla odalara göz atmanız da mümkün.
2010 Yılında yapımına en son başlanan odaların inşaatı ile ilk olarak yapılan odaların ıslah işleri tamamlandığında, yeni ve son derece çağdaş bir mutfak eklemesi yapıldı. Burada görevli personel Türk Mutfağının sayısız ananevi yemeğini yapacak ustalık ve maharete sahip ve eğer şanslıysanız, onları iş başında bizzat görüp izleyebilirsiniz. Ya da belki bir bayan konuklara geleneksel Türk bez bebeği yapım tekniklerini gösterebilir ya da bu sırada folklor eğitimi kursu devam ediyor olabilir. Alanda yapılabilecek çok sayıda enteresan faaliyet var ve otel personeli size birden fazla dil konuşabilen ve yöre hakkında zengin bilgi ve birikime sahip bir rehberi, bir şoför eşliğinde ya da tek başına temin edebilir.
Tüm otel kadrosu işine bağlı, özenli, yardımcı insanlar ve hep birlikte sizi memnun etmeye çalışıyorlar. Manzara tek kelimeyle cezbedici ve mevsimle birlikte değişiyor.
İster bir gün kalın isterse bir hafta, eğer hava güzelse, kahvaltınızı mutlaka yemek bölümünün terasında yapın, yeterli rüzgâr olduğunda Göreme Vadisi üzerinde süzülen balonları izleyin, değişik kayaç oluşumlarının tadını çıkarın ve zamanı geldiğinde, yerel müezzinin vadi üzerinden süzülerek kayalardan yankılanan ezan ve dualarına kulak verin.
Sözün özü, bu güzide mekanda konaklamanın tadını sonuna dek çıkarın ve daha sık gelin. Her zaman yeni ve değişik eğlence ve eğlencelikler sizi hem Mağara Otelde hem de Kapadokya genelinde bekliyor olacak.